Sır ölümleri ile çok konuşulan 10 bilim insanı

Albert Einstein, Nikola Tesla, Isaac Newton ve Thomas Edison… Bunlar üzere daha birçok bilim insanı, tarihi değiştiren icatları ile insanlığın gelişmesine katkıda bulundu. Bugün kullandığımız her teknolojinin arkasında kesinlikle bir bilim insanın çarpıcı kıssası bulunuyor. Kimilerinin öyküsü ise büyük buluşların eşiğinde mevtle bitiyor. Hakikaten bazı güçler, bu buluşların hayata geçmesini istemiyor mu?

Yıllardır gizemli bir halde ölen bilim insanları hakkında çeşitli komplo teorileri üretiliyor. Kimileri hakikaten mantıklı sebeplere dayanırken, kimileri ise biraz hayal gücünün ürünü. Bilim yolunda gizemli bir formda ölen 10 bilim beşerinin hayatını araştırdık.

Gizemli bir formda ölen bilim insanları

Kimi intihar etti, kimi ise kuşkulu bir halde öldürüldü. Hepsinin gerisinde ise gerçekleşmeyen, insanlık için değerli projeler kaldı. Tahminen de kim bilir, kimileri nitekim makûs gayeler için çalışıyordu.

Don Wiley

Don Wiley, başta şarbon olmak üzere kimyasal silahlarda önder bir uzmandı. 2001’deki şarbon salgını sırasında, Wiley’in arabası, çalışır haldeyken bir köprüde bulundu. Cesedi ise Mississippi Nehri‘nden çıkarıldı. O devir bilhassa ABD’de şarbon mektupları tehlike saçıyordu. Bu mektuplar, gizemli bir halde özellikle ünlü televizyon spikerleri ve Kongre üyelerine gönderiliyordu. Hatta ABD Adalet Bakanı John Ashcroft, ”Şüpheli bir mektup alırsanız açmayın. Sallamadan bir yere koyun, polisi ve sıhhat yetkililerini çabucak durumdan haberdar edin” uyarısında bulunmuştu.

Don Wiley’in vefat sebebi intihar olarak belirlendi. Fakat bilim beşerinin ailesi ”Asla intihar edecek bir insan değildi” diyerek bu ihtimale hiçbir vakit gerçeklik hissesi vermedi. Bu olaydan kısa mühlet sonra bir diğer şarbon bilimcisi Vladimir Pasechnik isimli bilim beşerinin da intihar ettiği ortaya çıkınca komplo teorileri de gelmeye başladı. Bunlardan en ürkütücü olanı, Don Wiley ve Vladimir Pasechnik isimli bilim insanlarının binlerce insanın vefatına neden olan şarbon salgınının baş sorumlusu oldukları tarafındaydı. Başkası ise bilim insanlarının salgını önlemek için çok etkili bir ilaç geliştirdikleri istikametindeydi. Gerçekler hiçbir vakit ortaya çıkmadı. Pekala bu salgının baş sorumluları bilim adamları mıydı? Yoksa enfeksiyonları durduramasınlar diye biri onları sonsuza kadar susturmak mı istedi?

Rodney Marks

Avustralyalı astrofizikçi Rodney Marks, Güney Kutbu araştırma istasyonunda bir gözlemevinde araştırma yaparken garip bir biçimde hayatını kaybetti. Rodney Marks’ın vücuduna, bilinmeyen bir sebepten ötürü Avustralya Devleti tarafından el konuldu. Olaydan kısa müddet sonra yapılan açıklamada Marks’ın vefat sebebinin metil alkol zehirlenmesi olduğu belirtildi.

Karbon monoksite benzeyen metil alkol insanlarda hayli zehirleyici tesire sahip. Fakat işin farklı tarafı ise metil alkol tabiatta kolayca bulunabilen bir husus değil. Bu nedenle yıllardır birçok kişi, Marks’ın zehirlenmediğini aslında öldürüldüğünü söylüyor. Öte yandan cinayeti gizlemekle suçlanan Avustralya Hükümeti’nin de işin içinde olduğu tez ediliyor.

Polar bilim insanları

Yakın tarihte Avustralya’da gerçekleşen bu olay tüyler ürperten ayrıntılara sahip. Üstte bahsettiğimiz astrofizikçi Rodney Marks ile birebir projede çalışan 3 bilim insanı, iklim değişikliği ve global ısınmanın tesirlerini araştırırken suikaste uğradı. Olay yerinde ölen 3 bilim insanı hakkında çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Bilim insanlarının öldüğü sırada kümeden farklı olan bir öteki bilim insanı Peter Wadham ise şoke eden argümanlarda bulundu.

Peter Wadham, bilim insanlarının ABD tarafından öldürüldüğünü sav etti. Bu olaydan kısa müddet sonra Avustralya hükümeti, iklim değişikliği araştırmalarına ansızın son verdi. Proje bilgilerinin yer aldığı İnternet sitesini de kapatan Avustralya, proje için ayrılan fonları da kaldırdığını açıkladı. Yıllardır gizemini koruyan bu olay, metil alkolden zehirlendiği açıklanan Rodney Marks’ın akabinde tıpkı projede çalışan 3 bilim beşerinin da öldürülmesi ile akıllarda soru işareti olarak kaldı. Gerçekte neler olduğunu kim bilir? Tahminen de bu bilim insanları, tarihi değiştirecek bir keşfin eşiğindeydi.

Robert Leslie Burghoff

Mikrobiyoloji alanında uzman Robert Leslie Burghoff, 2003 yılında bir aracın kendisine çarpması sonucu öldü. Fakat bu bir trafik kazasının da ötesindeydi. Görgü şahitlerinin tabirlerine nazaran, Burghoff’a çarpan araç bilim beşerinin yürüdüğü kaldırıma kadar çıkmıştı. Aracın denetimini kaybetmesi için hiç bir neden yoktu. Tersine araç Burghoff görüş alanına girene kadar epeyce yavaş bir formda hareket ederken bir anda hızlanmaya başlamıştı.

Kısa mühlet sonra ölen bilim beşerinin ismi açıklanmayan ölümcül bir virüs üzerinde önemli aşama kaydettiği ortaya çıktı. Savlar, Robert Leslie Burghoff’un ölümcül virüs ile ilgili bulmaması gereken bir detay bulduğu istikametindeydi. Kayıtlara vur kaç olarak geçen bu olayın failleri üzerinden 18 yıl geçmesine karşın bulunamadı.

GEC – Marconi Bilim İnsanları

1980’li yılların başında eski ABD başkanı Ronald Reagan, Stratejik Savunma Teşebbüsü (Star Wars) ismi verilen bir savunma programı tanıttı. Bu programın ana gayesi, Rusların uzaydan göndereceği füzelere karşı lazer akınları düzenlemekti. 1982 ve 1990 yılları ortasında, programın İngiliz kanadı GEC-Marconi için çalışan 25 İngiliz bilim adamı esrarengiz bir halde öldü.

25 İngiliz bilim beşerinin çeşitli kazalar ile ardı gerisine ölümü sonrası ortaya önemli komplo teorileri çıktı. Kimi, bilim insanlarının Sovyet ajanları tarafından öldürüldüğünü sav ederken, kimi ise İngiltere hükümetinin kendi bilim insanlarının ABD için çalışmasından rahatsız olduğunu sav etti. Gerisini anladınız zaten… Üzerinden yıllar geçmesine karşın çözülemeyen bu ölümlerin tesadüf olduğuna kimse inanmıyor.

Dr. David Kelly

2003 yılında biyolojik savaş uzmanı David Kelly, İngiliz hükümetinin Irak’taki kitle imha silahlarıyla ilgili bilgiler üzerinde oynama yaptığını isimsiz olarak sızdırdı. Devrin İngiltere Başbakanı Tony Blair, yaptıkları araştırmalar sonucu sızıntının kaynağının Dr. David Kelly olduğunu açıkladı. İngiltere, kısa müddette bilim insanını sorgulamak için bir parlamento komitesi kurdu.

Ancak dava devam ederken şoke eden bir gelişme oldu. Dr. David Kelly, hakkında soruşturma başlatıldıktan 2 gün sonra meskeninde ölü bulundu. Bu mevt kayıtlara intihar olarak geçti. Ancak davaya bakan yargıç, bilim insanının mevti ile ilgili delillerin 70 yıl boyunca mühürlenmesine karar verdi. Maalesef 2073 yılına kadar, Dr. David Kelly’e ne olduğu bir sır olarak kalacak. Her ne kadar olaydan 7 yıl sonra İngiltere hükümeti, otopsi raporunu açıklasa da hiç kimseyi ikna edemedi. David Kelly hakikaten intihar mı etti? Yoksa birileri David Kelly’i sonsuza kadar susturmak mı istedi? Bu sorulara yanıtı 70 yıldan evvel öğrenemeyeceğiz.

Dr. Valdimir Korshunov ve Alexi Brushlinski

Sırada yeniden mevti ile akıllarda soru işareti bırakan 2 bilim insanı var. Mikrobiyoloji alanında uzman Dr. Valdimir Korshunov ve Alexi Brushlinski 2002 yılında 2 hafta ortayla Moskova‘da öldürüldü. Birebir vakitte Rusya Bilim Akademisi’nin bir üyesi olan Brushlinski, 28 Ocak’ta yetkililerin basitçe “çete saldırısı” olarak nitelendirdiği bir atakta dövülerek öldürüldü.

Sadece iki hafta sonra 8 Şubat‘ta başka bilim insanı Korshunov da meskenine gerçek giderken dövülerek öldürüldü. Korshunov, öldüğü sırada Rusya Devlet Tıp Fakültesinde mikrobiyoloji kısmının lideriydi. Her iki cinayette kayıtlara ”çete saldırısı” olarak geçti. İşin farklı tarafı ise cinayet failleri hiçbir vakit bulunamadı.

Dr. Tanya Holzmayer

Bu vakte kadar daima bilim insanlarının diğerleri tarafından öldürüldüğünü okuduk. Lakin burada işler biraz değişiyor… 2002 yılında 46 yaşındaki genetik uzmanı Dr. Tanya Holzmayer pizza teslimatı için kapıyı açtığında, bilim adamı Guyang Matthew Huang tarafından silahla vurularak öldürüldü. Fecî cinayete bilim beşerinin oğlu da şahit olmuştu.

Olay sonrası arabası ile süratle uzaklaşan Huang, kısa müddet sonra polisler tarafından yakalandı. Lakin polisler aracın kapısını açtığında Huang’ın intihar ettiğini tespit etti. Polis, Huang’ın Dr. Tanya Holzmayer’i neden öldürdüğüne dair rastgele bir münasebet bulamadı. Fakat birden fazla kişi, kısa mühlet evvel Dr. Tanya Holzmayer’in Guyang Matthew Huang’ı çalıştığı şirketten kovduğunu argüman etti. Olay sonrası, Holzmayer ve Huang’ın evvelden birlikte çalıştığı PPD Discovery şirketi, çalışanlarına medyaya cinayet hakkında konuşmamaları için talimat verdi. Bu da tüm olayı daha da gizemli hale getirdi.

Dr. Benito Que

Dr. Benito Que, 2001 yılında Florida’daki Miami Tıp Fakültesi laboratuvarının önünde öldürüldü. Berbat bir formda dövülmüş bilim insanı, kafasına aldığı darbelerden ötürü olay yerinde ölmüştü. Cinayet ile ilgili birinci bilgiler gasp olduğu tarafındaydı. Hatta lokal basında, bilim beşerinin öldüğü sırada, etrafta elinde golf sopası olan 4 kişinin olduğu savları ortaya çıkmıştı.

İşin enteresan tarafı ABD polisinin Dr. Benito Que’in kalp krizi nedeniyle öldüğünü açıklayarak bu argümanları reddetmesi oldu. Halbuki etrafta, bilim beşerinin cesedini gördüğünü ve başına aldığı darbelerden ötürü öldüğünü söyleyen birçok görgü tanığı vardı. Fakat polise nazaran bu yalnızca basit bir kalp kriziydi. Daha sonra soruşturma ile ilgili saklılık kararı alınınca cinayetin örtbas edildiğine yönelik argümanlar da ortaya çıkmaya başladı. Dr. Benito Que, bir hücre biyoloğuydu. Hatta HIV virüsü üzerinde önemli bir çalışma içerisindeydi. Tahminen de milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan HIV virüsü ile ilgili bulmaması gereken bir şeyler bulmuştu.

Malezya MH17 sefer sayılı uçak kazası (2014)

Amsterdam’dan Malezya’nın başşehri Kuala Lumpur’a giden 298 kişiyi taşıyan Boeing 777 tipi yolcu uçağı, Ukrayna’nın doğusunda füze ile düşürüldü. Bu olay Memleketler arası krize neden olurken, kaza ile ilgili başlatılan soruşturma değerli ayrıntıları da ortaya çıkarmıştı. Yapılan araştırmalar sonucu, MH17 sefer sayılı yolcu uçağının, bir Rus tugayı tarafından atılan BUK füzesi ile düşürüldüğü açıklanmıştı.

Yaşanan kazada 298 kişinin tamamı hayatını kaybetti. Öte yandan hayatını kaybeden bireylerin ortasında dünyaca ünlü AIDS araştırmacısı Hollandalı Profesör Joep Lange’in yanı sıra 5 bilim insanı daha vardı. Bilim insanları, Avustralya’da düzenlenen 20. Memleketler arası AIDS Konferansı’na gitmek üzere yola çıkmışlardı. Bu kaza ile ilgili de birçok komplo teorisi ortaya çıktı. Birden fazla kişi bilim insanlarının AIDS hastalığını bitirmeye yönelik tedavi yöntemi keşfettiklerini sav etti. Maalesef, hiçbir vakit bilemeyeceğiz.

Sizce Türkiye’de de emsal olaylar yaşandı mı? Isparta Uçak kazası ve Aselsan intiharları olarak bilinen vefatlar araştırılmalı mı?