TUSAŞ, Paris’te ne yapıyor? Sikorsky helikoptere yerli rakip!
Türkiye’nin savunma sanayi gücü TUSAŞ, Paris Air Show 2025’te adeta gövde gösterisi yaptı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ), yerli ve ulusal imkanlarla geliştirdiği ileri teknoloji platformlarıyla fuarın en çok ilgi gören iştirakçilerinden biri oldu. SDN Kurucusu Hakkı Alkan, Genel Müdür Dr. Mehmet Demiroğlu ile gerçekleştirdiği özel röportajda; Anka-3, Aksungur, Hürjet, Hürkuş ve 5. jenerasyon savaş uçağı KAAN hakkında çok kıymetli ayrıntılar paylaşıldı.
TUSAŞ, Paris’te ne yapıyor? Sikorsky helikoptere yerli rakip!
TUSAŞ’ın en dikkat cazibeli eserlerinden biri olan Anka-3, “hayalet uçak” olarak isimlendiriliyor. Kuyruksuz yapısı sayesinde düşük radar iziyle öne çıkan Anka-3, hem hava-yer hem de hava-hava vazifelerine uygun formda geliştiriliyor. Dr. Demiroğlu, Anka-3 için, “Bu kadar sessiz, bu kadar tesirli bir platformu beklemiyorlardı. Her gören şaşırıyor,” sözlerini kullandı. Anka-3’ün 2026 yılında seri üretime geçmesi planlanıyor.
Paris’te en çok konuşulan bir başka platform ise KAAN oldu. Yerli üretim olan bu savaş uçağı, çift motoru, görünmezlik teknolojisi ve 200 kilometreye kadar menzil sunan AESA radarı ile dikkat çekiyor. Demiroğlu, KAAN’ın F-35’e karşı önemli avantajlar sunduğunu ve Türkiye’nin kendi gereksinimleri doğrultusunda tam bağımsız kullanıma sahip olacağını belirtti. “Görünmeden görebilen bir uçağımız var. Bu hem alanda hem de masada güçlü olmak demek,” dedi.
TUSAŞ’ın ihraç ettiği bir öteki değerli sistem olan Aksungur, 52 saat havada kalabilme kapasitesi ve 40 bin fit irtifaya ulaşabilen yerli motoruyla dikkat çekiyor. Ayrıyeten, Türkiye’nin gereksinimlerine nazaran geliştirilen yeni 10 tonluk genel niyet helikopteri de tanıtıldı. Bu platformun T70 Skorsky’lerin yerine geçmesi hedefleniyor. Helikopter hem askeri kuvvetler hem de yangın söndürme misyonları için kullanılabilecek.
Hürjet, Türkiye’nin birinci yerli jet eğitim uçağı olmasının yanı sıra, hafif taarruz vazifeleri için de kullanılabiliyor. F-16’nın misyonlarının yüzde 80’ini üstlenebileceği belirtilen Hürjet, önemli maliyet avantajı sunuyor. Hürkuş ise hem eğitim hem de hafif silahlı versiyonlarıyla küçük ve orta ölçekli hava kuvvetleri için ülkü bir tahlil olarak öne çıkıyor.
Paris Air Show’daki TUSAŞ standında yalnızca ileri teknoloji değil, Türk kültürü de ön plandaydı. Hülya İkizgül’ün mozaik yapıtları, gözleme, yayık ayranı, baklava üzere kültürel ögeler yabancı konukların büyük ilgisini çekti. TUSAŞ, teknoloji kadar misafirperverliğiyle de fuarın yıldızı olmayı başardı.
TUSAŞ’ın geçtiğimiz hafta Endonezya ile imzaladığı teknoloji transferi içeren 10-15 milyar dolar ortası büyüklükteki mutabakat, şirketin global pozisyonunu bir kere daha gösterdi. Dr. Demiroğlu, sırada İspanya ve Körfez ülkeleriyle yapılacak yeni mutabakatların bulunduğunu açıkladı.
Dr. Demiroğlu, savunma sanayi alanında meslek hedefleyen gençlere de ileti verdi:
“Çalışkan olun, tahlil odaklı olun, neden olmasın deyin. Bizler yol açmak için buradayız.”
TUSAŞ, her yıl yüzlerce genç mühendise kapılarını açarak Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına katkı sağlıyor.
TUSAŞ, Paris Air Show’da teknoloji ve kültürünü bir ortada sunarak hem alanda hem de diplomatik masada Türkiye’nin aktifliğini bir kere daha gözler önüne serdi. Anka-3’ten KAAN’a, Hürjet’ten Aksungur’a kadar uzanan eser yelpazesiyle Türkiye, savunma endüstrisinde artık yalnızca takip eden değil, öncülük eden bir ülke olarak dikkat çekiyor.
