Intel CEO’su Trump’a meydan okudu
Intel CEO’su Lip-Bu Tan, ABD Başkanı Donald Trump’ın hakkında yaptığı “istifa etmeli” davetine yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Tan; Intel çalışanlarına gönderdiği mektubunda, hakkındaki argümanların gerçeği yansıtmadığını savundu ve bugüne kadar mesleğinde her vakit yasal ve etik standartlara uygun davrandığını söz etti.
Lip-Bu Tan, Trump’a cevap verdi
Trump’ın daveti, Cumhuriyetçi senatör Tom Cotton’ın Intel idare konseyine gönderdiği mektubun akabinde geldi. Cotton mektubunda, Tan’ın geçmişte Çin merkezli şirketlerle olan temaslarını ve bu münasebetlerin ABD’nin ulusal güvenliği açısından doğurabileceği riskleri gündeme taşıdı.
Özellikle Tan’ın kendi kurduğu risk sermayesi şirketi üzerinden Çin’in en büyük yarı iletken üreticisi SMIC başta olmak üzere kimi Çinli teknoloji firmalarına yatırım yaptığına dikkat çekildi.
Tan’ın CEO olmadan evvel yönettiği elektronik tasarım yazılım firması Cadence Design da tartışmaların merkezinde yer aldı. Geçtiğimiz hafta, Cadence’in ABD ihracat maddelerini ihlal ederek Çin’deki askeri temaslı bir üniversiteye yarı iletken tasarım araçları sattığı ortaya çıktı. Şirket, ihlali kabul etti ve 140 milyon doları aşan bir cezaya razı oldu.
Tartışmalar büyürken Intel cephesi sessiz kalmadı. Tan, mektubunda Intel’in Beyaz Saray ile direkt bağlantı kurduğunu ve gündeme gelen tezlere ait gerçek bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması için çalışmaların sürdüğünü aktardı. İstifa davetlerine karşın vazifesinin başında olduğunu vurgulayan Tan, Intel idare heyetinin takviyesini aldığını da belirtti.
Tan, vazifesine başladığı periyodun Intel açısından güçlü bir evre olduğuna dikkat çekti. TSMC üzere rakipler karşısında yaşanan pazar kaybını telafi etmeye çalıştığını söz etti. Maliyet azaltma programı yürürlüğe girdi ve büyük ölçekli müşteri bulunamaması durumunda yeni jenerasyon A14 üretim teknolojisinin askıya alınabileceği açıklandı. Tan, bu stratejinin şirketin yönetim kurulu tarafından da onaylandığını belirtti.
Yaşanan gelişmeler, ABD teknoloji dalında Çin irtibatlı geçmişe sahip yöneticiler üzerindeki siyasi baskının artmakta olduğunu gösteriyor. Lip-Bu Tan’ın pozisyonu, sırf şirket içindeki değil, ulusal güvenlik bağlamında da tartışmaların merkezine yerleşmiş durumda.
