Çinlilerden çığır açan çalışma: İki babalı fare yetiştirdiler!
Çinli bilim insanlarından çığır açıcı ve bir o kadar da enteresan bir muvaffakiyet geldi. Araştırmacılar, iki erkek fareden (iki babalı) gelen genetik malzemeyle canlı ve sağlıklı yavrular üretmeyi başardılar. Dünyada büyük ses getiren çalışma, genetik mühendislik ve kök hücre teknolojilerinin sonlarını zorlayan bir gelişme olarak tarihe geçti. Pekala nedir bu çalışmayı bu kadar özel kılan? Detaylar haberimizde…
Çığır açan genetik çalışma yapıldı: Bilim insanları “iki babalı” fareleri muvaffakiyetle yetiştirdi
Çin Bilimler Akademisi ve Sun Yat-sen Üniversitesi’nden araştırmacılar, 20 farklı genetik değişiklik yaparak, sırf iki babadan gelen fare embriyolarının gelişimini mümkün kıldı. Bu teknik sayesinde, erkek farelerden alınan kök hücreler özel gen düzenleme teknikleriyle değiştirilerek sağlıklı yavrular elde edildi.
Deney kapsamında, birtakım iki babalı embriyolar doğduktan sonra hayatta kalamadı, lakin bazıları muvaffakiyetle büyüyerek yetişkinliğe ulaştı. Pekala bu genetik keşif ne manaya geliyor derseniz: Uzmanlar, bu çalışmanın genetik hastalıkların anlaşılması ve tedavi edilmesi açısından büyük bir adım olduğunu belirtiyor.
Rüya görmüyor muyuz yoksa hafızamız mı bizi yanıltıyor?
Bilim, son vakitlerde şahısların hayal görme ve hatırlamaları konusuna eğilip bilişsel aktivitelerimizi ayrıntılı inceleme yolunda…
Gelelim hepimizin aklındaki o malum soruya: Bu yapılanlar ne kadar etik? Araştırma, genetik bilimi açısından heyecan verici bir gelişme olsa da, etik ve biyolojik hudutlar konusunda tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bilim insanları, bu çeşit genetik manipülasyonların şu an için sadece temel araştırmalarla hudutlu olduğunu ve insan üreme süreçlerinde kullanılmasının muhakkak yasak olduğunu söylüyor.
Bu çeşit çalışmaların ileride kök hücre araştırmaları, üreme biyolojisi ve genetik hastalıkların tedavisi konusunda nasıl bir tesir yaratacağı merak konusu. Bu ortada araştırma, 28 Ocak 2025’te ABD’nin prestijli bilim dergisi “Cell Stem Cell“de yayımlandı. Çalışmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Sizce bu genetik keşif, gelecekte insan üreme teknolojileri üzerinde bir tesir yaratabilir mi? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz…
