Küresel PC satışları yükseldi: İşte lider
2025’in ikinci çeyreğinde global PC pazarında kıymetli bir toparlanma yaşandı. Pazar araştırma şirketi Canalys tarafından paylaşılan bilgilere nazaran, masaüstü ve dizüstü bilgisayar sevkiyatları yıllık bazda %7,4 artarak 67,6 milyon adede ulaştı. Bu artış, pandemi sonrası periyodun en büyük yıllık büyümesi olarak kayıtlara geçti. Lakin dal uzmanları, büyümenin kalıcılığı konusunda temkinli.
Küresel PC satışları yükselişe geçti
Artışın ardında birden fazla etken bulunuyor. Öncelikle Ekim 2025’te Windows 10 takviyesinin sona erecek olması, birçok şirketi bilgisayar filolarını güncellemeye itti. Kurumsal kullanıcılar, dayanak sona ermeden evvel Windows 11 uyumlu sistemlere geçiş yapma eğilimi gösterdi. Bu durum, üreticilerin kurumsal sevkiyatlarında önemli artışa neden oldu.
Ayrıca yapay zeka dayanaklı bilgisayar sistemlerine yönelik artan ilgi, yeni donanım taleplerini beraberinde getirdi. Bunun yanında, ABD’de Trump idaresinin yine gündeme getirdiği gümrük tarifeleri ihtimaline karşı üreticilerin sevkiyatlarını hızlandırması, pazarın kısa vadede hareketlenmesini sağladı.
Tüketici tarafında ise daha istikrarlı bir tablo kelam konusu. Windows 11’in yaygınlaşması kişisel kullanıcıların sistemlerini yenilemesini sağlasa da, büyüme evvelki çeyreklere kıyasla daha hudutlu kaldı. Analistler, tüketici segmentinde yüksek fiyatlar ve eser doygunluğunun tesirli olduğunu belirtiyor.
Marka bazında bakıldığında Lenovo %25 pazar hissesi ve yıllık %15’lik büyüme ile liderliğini sürdürüyor. HP, %20,9’luk hisseyle ikinci sırada yer aldı. Dell ise %14,5 ile üçüncü sırada kalmaya devam ediyor fakat bu çeyrekte hafif bir pazar hissesi kaybı yaşadı.
Apple tarafında ise yeni M4 işlemcili MacBook’ların tesiriyle %13 oranında büyüme görüldü. Şirketin toplam pazar hissesi %8,9 düzeyinde gerçekleşti. En yüksek büyümeyi gösteren üretici ise Asus oldu. %6,8 pazar hissesine ulaşan Asus, çeyrek boyunca %18’lik büyüme kaydederek en süratli yükselen marka olarak öne çıktı.
Analistler, kısa vadede bölümün hareketli kalmaya devam edeceğini lakin ticaret tansiyonları, gümrük siyasetleri ve tedarik zincirindeki belirsizliklerin genel görünümü etkileme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor. Bilhassa Çin ve ABD ortasındaki politik tansiyonların, üretim ve dağıtım süreçlerine baskı yaratabileceği bedellendiriliyor.
