Samsung Bowers Wilkins ve Denon gibi dev müzik firmalarını satın aldı
Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung, 2016 yılında otomotiv ve ses teknolojileri devi Harman International’ı 8 milyar dolarlık rekor bir bedelle satın alarak bu alandaki niyetini açıkça aşikâr etmişti. Artık ise bu dev yatırımın meyvelerini toplamaya devam ediyor. Şirket, Harman International aracılığıyla gerçekleştirdiği 350 milyon dolarlık yeni bir operasyonla, Masimo Consumer Audio kümesini resmen satın aldığını açıkladı. Birinci olarak geçtiğimiz mayıs ayında sinyalleri verilen bu satın alım, teknoloji ve ses sanayisinde büyük bir yankı uyandırdı.
Samsung’un Yeni Mücevherleri: Bir Ses Markaları Galerisi
Bu satın alım, Samsung’a yalnızca pazar hissesi değil, tıpkı vakitte on yıllara dayanan bir mühendislik mirası ve itibar kazandırıyor. Samsung’un portföyüne eklenen markalar, ses dünyasının adeta “yıldızlar geçidi” niteliğinde:
Bowers & Wilkins (B&W): Müzik stüdyolarından lüks konut sinema sistemlerine kadar, saf ve bozulmamış sesin referans noktası olarak kabul edilen İngiliz bir efsane.
Denon ve Marantz: Hi-Fi (yüksek sadakatli ses) dünyasının iki esaslı Japon markası. Bilhassa AV receiver’lar, amplifikatörler ve pikaplar konusundaki uzmanlıklarıyla tanınıyorlar.
Polk Audio ve Definitive Technology: Bilhassa Amerikan pazarında çok güçlü olan, yüksek performanslı hoparlörler ve mesken sinema sistemleri konusunda tezli iki kıymetli oyuncu.
Boston Acoustics, Classé ve HEOS: Her biri kendi alanında muhakkak bir kullanıcı kitlesine hitap eden, saygın ve niş markalar.
Stratejik Atağın Perde Gerisi: Ekosistemi Tamamlamak
Sektör analistlerine nazaran bu atak, Samsung’un yalnızca tekil eserler satmak yerine, birbiriyle kusursuzca bağlantı kuran bir “cihaz ekosistemi” yaratma stratejisinin en değerli adımlarından biri. Samsung, dünyanın en büyük TV üreticisi olarak oturma odalarındaki en büyük ekrana zati sahip. Artık ise bu görsel şöleni, en üst seviye ses tecrübesiyle birleştirme gücünü elde ediyor.
Gelecekte, Samsung’un QLED yahut Neo QLED televizyonlarının “Sound by Bowers & Wilkins” yahut “Tuned by Marantz” üzere özel sürümlerle piyasaya sürülmesi kimseyi şaşırtmayacak. Misal formda, Galaxy akıllı telefon ve tabletlerin, bu markaların kablosuz ses teknolojileriyle daha derin bir entegrasyon sunması bekleniyor. Bu, Samsung’un en büyük rakibi Apple’ın (Beats ve kendi AirPods serisiyle) kurduğu ses ekosistemine karşı verilmiş güçlü bir karşılık olarak bedellendiriliyor.
Piyasaya Tesiri ve Gelecek Beklentileri
Bu satın alma, ses teknolojileri pazarındaki konsolidasyonun da bir göstergesi. Artık daha az sayıda büyük şirket, çok daha fazla markayı denetim ediyor. Bu durumun tüketiciler için hem avantajları hem de dezavantajları olabilir.
Beklentiler:
Teknoloji Paylaşımı: Samsung’un devasa Ar-Ge gücü ve yazılım yetenekleri, bu esaslı ses markalarının eserlerine entegre edilebilir. Örneğin, daha akıllı, yapay zeka dayanaklı ses ayarları yahut Samsung’un SmartThings akıllı konut platformuyla tam uyumluluk görebiliriz.
Yeni Eser Kategorileri: Samsung’un dağıtım ağı ve pazarlama gücü sayesinde, bu premium markaların daha evvel girmediği yeni pazarlara yahut eser segmentlerine açılması mümkün olabilir.
Rekabetin Artması: Samsung’un bu atağı, Sony, LG ve Panasonic üzere başka teknoloji devlerini de kendi ses tahlillerini güçlendirmeye yahut yeni paydaşlıklar kurmaya itebilir.
Ancak en kritik soru, Samsung’un bu ikonik markaların kimliklerini ve mühendislik kültürlerini koruyup koruyamayacağı. Ses tutkunları, bu markaları yıllardır süregelen özgün ses karakterleri ve kaliteleri için tercih ediyor. Samsung’un bu mirasa hürmet göstererek markaları özerk bir formda yönetmesi, muvaffakiyetin anahtarı olacaktır.
Sonuç olarak, bu 350 milyon dolarlık yatırım, Samsung için yalnızca bir şirket satın alımı değil, tıpkı vakitte geleceğin ilişkili mesken ve cümbüş tecrübesinin merkezine yerleşme vizyonunun cüretkar bir ilanıdır. Teknoloji devi, artık yalnızca gözlere değil, kulaklara da en üst seviyede hitap etmeye kararlı.
